Karbonmonoksit gazının, öldürme potansiyeli olan, renksiz, kokusuz, tatsız bir gaz olduğunu belirten Medicana Sivas Hastanesi doktorlarından Kürşad Ergün, bu nedenle karbonmonoksit gazının “sessiz katil” adını aldığını, zehirlenme nedeniyle her yıl yüzlerce kişinin hayatını kaybettiğini çok sayıda kişinin de sakat kaldığını ifade etti.
“Karbonmoksit Hissedilmeyen Zehirli Bir Gazdır”
Dr. Kürşad Ergün, karbonmonoksit zehirlenmesinin, ülkemizin pek çok bölgesinde kış aylarında soba, şofben ve kombi kullanımıyla arttığını ifade ederek: “Karbonmonoksit; doğal gaz, benzin, kömür, odun, gaz yağı, petrol gibi yakıtların tam yanmaması, soba şofben gibi ısınma araçlarının hatalı kullanılması ve havalandırmanın yeterli olmaması sonucu oluşan dumanda bulunan zehirli gazdır. Kokusuz, renksiz, tatsız ve tahriş edici özelliği olmayan bir gazdır. Bu nedenle halk arasında “sessiz katil” olarak adlandırılan bu gaz, zehirlenme sonrasında hastaların hiçbir şey hissetmeden derin bir uykuya dalmalarına neden olmaktadır. Ortamda biriken karbonmonoksit solunum yoluyla alındığında kana karışır. Kanda oksijenin yerini alır, oksijensiz kalan hücrelerde ölüm meydana gelir. Kalp-beyin gibi hayati organlara oksijen gitmesi engellenir, Bu organlarda kalıcı işlev bozukluğu gelişir, sakatlıklara ve ölüme uzanan tablolar kaçınılmaz olur. Bu yüzden karbonmonoksit zehirlenmesinin zararlarını en aza indirebilmek için zehirlenme nedenleri, tedavisi ve belirtilerinin neler olduğunun farkında olmak ve bilgi sahibi olmak önemlidir. Zehirlenen bir hastada halsizlik, yorgunluk, baş ağrısı, baş dönmesi gibi gribal semptomların yanında nefes darlığı, göğüs ağrısı, ani kalp ve solunum durmaları gibi şikayetler gözlenebilir. Kişilerin çoğu uyku sırasında bu gaza maruz kaldıkları için genellikle bu şikayetlerin hiçbirini hissetmezler” dedi.
Zehirlenme Şüphesi Görülen Hastalara Nasıl Müdahale Edilmeli?
Dr. Ergün, karbonmonoksit zehirlenmelerinde bireysel olarak alınacak önlemlerin önemine değinerek, bazı uyarılarda bulundu ve zehirlenme şüphesi olan kişilere ilk anda nasıl müdahale edilmesi gerektiğini şöyle anlattı; “Kapalı ortamlarda bacasız ısıtıcıları kullanmayın, baca bağlantıları zamanından önce kontrol ettirin, ısınma ve ısıtma araçlarını (ocak, fırın, şofben, oda ısıtıcıları vb…) yetkili teknik elemanı kişilere kurdurun ve her yıl bu kişilere kontrolü yaptırın. Hasarlı soba ürünü asla almayın, kalite onaylı olanları tercih edin. Özellikle lodoslu havalarda soba yakmayın. Karbonmonoksit (CO) zehirlenmesi bulgularını hissettiğinizde evi hemen terk edin ve bir sağlık merkezine başvurun. Zehirlenerek baygın halde yatan hastalar görüldüğünde ise öncelikle hemen pencereleri açıp içerinin havalanmasını sağlanmalı ve en kısa sürede zehirlenen kişiyi odadan dışarı çıkartılmalı ve 112 aranmalıdır. Burada kurtarıcının kendini koruması gerekmektedir, ortamda 2-3 dakikadan uzun süre kalınmamalı, baygın kişi hızla dışarıya alınmalı, öncelikle ağız ve burun temizliği yapılmalı, solunumunun olup olmadığı değerlendirilmeli, solunumunun olmadığı fark edilirse de temel yaşam desteği uygulanmaya başlanmalıdır. Çünkü karbonmonoksit zehirlenmesinde erken davranılırsa ve bir sağlık kuruluşuna başvurulursa tedavisinde başarı oranı artmaktadır” dedi.