Depremden sonra yapılan yıkım çalışmalarının...
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği...
Battalgazi Belediyesi tarafından Dünya Engelliler...
Gürkan: “Şehir İçin Elimizi Değil...
AK Parti Malatya Milletvekili, TBMM İdare Amiri, Türkiye-KKTC Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Ömer Faruk ÖZ, Doğuş Derya’nın açıklamaları ve Türkiye- KKTC ilişkileri konusunda Meclis TV’ye konuştu.
| Doğuş Derya’nın açıklamalarına ilişkin olarak “1974’deki Barış Harekâtı yapılırken Türk askeri sadece orada yaşayan Türlere değil, Adanın tümüne barış getirmek için gitmiştir. Orada Türklere yapılan katliamlar, tecavüzler, her türlü baskı unsuru oraya Barış Harekâtı yapmayı mecbur kılmıştır” ifadelerini kullanan ÖZ, “Eğer 74’de Sayın Milletvekilinin dediği gibi olaylar varsa, o zaman şunun açıklamasını da kendisinden bekliyoruz. Diyecek ki; buradaki kastım Türk askeri değildir. Çünkü Türk askeri hiçbir zaman o dediği anlamda aşağılık bir görev yapacak asker değildir. Dünyanın en şerefli haysiyetli askerlerinden biridir Türk askeri. Ben geçtiğimiz günlerde Kıbrıs Meclis Başkanımızla da görüştüm. Birkaç parlamenterle de görüştüm. Bu Milletvekilinin çıkıp oradaki kastının Türk askeri olmadığını açıklamasını bekliyorum. Eğer Türk askerini kastetmediğini söylerse, diyecek bir şey yok. Kendi iç meseleleriyle ilgili bir açıklamaysa o kendi takdirleridir, kendi iç meseleleridir. Ama 74’de buradaki Barış Harekâtının bir tarafı da Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Silahlı Kuvvetidir. Dolayısıyla buradaki açıklamasının Türk askeri olmadığını açıklamasını bekliyoruz. Şuanda Cumhuriyetçi Türk Partisi iktidar ve Başbakan da Meclis Başkanı da o Partiden ve her ikisiyle de gerek hükümetle gerekse de Meclis Başkanı ve yönetimiyle biz Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak çok uyumlu bir şekilde Kuzey Kıbrıs’ın daha kalkınması, daha büyümesi, daha gelişmesi için çok önemli adımlar atıyoruz. Gerek Başbakan Sayın Yorgancıoğlu gerekse de Meclis Başkanımız Sibel Siber Hanım hakikaten her alanda hem Kıbrıs Türk halkına karşı hem de Türkiye Cumhuriyeti halkına karşı muhabbeti olan kişiler. Dolayısıyla bu Partinin Birleşik Güçler ile seçime girmesi ile meclise giren Milletvekili bu çıkışıyla esas sıkıntıyı, kendi partisine yaşatmış oldu. Ben burada net olarak belirteyim, özellikle Meclis Başkanımız Sibel Siber Hanımın gerçekten her alanda gerek Türkiye Cumhuriyet’i yanlısı, gerekse Türk askerine olan sevgisini, muhabbetini yakinen bilen birisiyim.” Suç duyurusunda bulunacağım diye bir ifadeniz olmuştu. Hukuki olarak bunun durumu nedir? Sorusuna ise ÖZ, şu şekilde cevap verdi. “İlgili makamlara, orduyu kastederek açıklama yaptıysa bunula ilgili gerekli prosedürü bizim oradaki Büyükelçilik vasıtasıyla ileteceğim. Bizim buradaki kastımız suç alması veya yargıya intikal etmesinden ziyade, kendisinin çıkıp; çünkü kendisinin bir yerel kanala çıkıp ‘Türk askerini kastetmedim’ dediğini ilettiler, kendim duymadım. Ben de dedim ki; bunu öyle değil; basın açıklaması yapsın, yani Türk askerini kastetmedim diyorsa; problem yok. Yani kendi meselelerini çözsünler, benim buradaki amacım Türk askerini kastedip etmediğidir. Çünkü orada taraflardan biri Türk askeridir. 74’den bahsediyor. 74’de orada bir barış harekâtı gerçekleşmiş ve Türk askeri orada. Ben iç dünyasını bilemem ama diliyle açık ve net bir şekilde benim buradaki kastım Türk askeri değildir demesini bekliyorum.” Türkiye-KKTC Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Ömer Faruk ÖZ, Kuzey Kıbrıs-Türkiye ilişkilerine ilişkin soruya cevaben ise şu ifadeleri kullandı. “Biz Kıbrıs’ta hiçbir haktan ödün vermedik. Kuzey Kıbrıs’ı hakikaten gerek altyapı hizmetleri gerekse eğitim alanında gerek turizm alanında birçok alanda hizmetlerle buluşturduk. Gerçekten 74 ile 2003 arasında Kıbrıs’a Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından gönderilen paralar onların birçok cari harcamalarında kullanıldı. Ama özellikle 2003’ten sonra gönderilen paralarla Kıbrıs halkının yaşam kalitesini arttırmak noktasında önemli bir ivme kazanıldı. Yani biz, Kuzey Kıbrıs Türklerinin yaşam kalitesini artırmak, dünyada tanınırlığını arttırmak ve her alanda kendi kendine yeterli ülke haline getirmek için gayret sarf ediyoruz. Türkiye’deki bu siyasi istikrar devam ettiği müddetçe Kuzey Kıbrıs’taki siyasi istikrar da kalkınma da aynı paralellikte artacaktır diye düşünüyoruz.” |
||
|
Yorum ekle