Umre Sektöründe Tehlike Son günlerde Rekabet kurumunun, Türsab ve bazı acentalar hakkında açtığı soruşturma, umre sektöründeki genel sorunları da tekrar gündeme getirdi.
Ucuz umre kampanyaları yaygınlaşırken, bu fiyatların standart bir umre organizasyonu maliyetinin altında olduğunu savunan sektör temsilcileri, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın belirlediği asgari tutar 750 $ iken, bu fiyatın altında umre turları düzenlemenin ciddi riskler taşıdığı savunuyor.
Sektörün büyük hacimli acentalarının, maddi gücünü kullanarak uyguladığı düşük fiyat, yüksek sayı politikası, bölgesel acentaların iş yapma potansiyelini ciddi şekilde etkiliyor. Ortalama yıllık 300.000 umreci özel sektörü tercih ederken, bu sayının yaklaşık % 50’lik kısmını ilk 10 acenta paylaşıyor.
Mevcut düşük fiyat politikası ile bu oranın, büyük acentalar lehine artması ve küçük ölçekli acentaların iflasa sürüklenerek tekelleşmenin oluşmasından endişe ediliyor. Bu durumdan sadece küçük ölçekli acentalar değil, umre yolcusu da olumsuz etkilenebilir. Fiyatların düşmesi umreye gitmek isteyen vatandaşın lehine bir durum gibi gözükse de, uzmanların görüşüne göre bir acentanın yolcu sayısının artması, hizmet kalitesini düşürebiliyor.
Özellikle umre yolcusu profiline baktığımızda genellikle yurt dışına ilk defa giden Anadolu insanı, bir kısmı yaşlı ve bakıma muhtaç bir kitleden oluşuyor. Bu durumda kalabalıklar içinde yalnız kalma ve yeterli ilginin gösterilememesi durumu olabiliyor. Ayrıca uzmanlara göre, Ortadoğu coğrafyasının siyasi durumu, her an yeni bir kriz üretmesi ve bunun sektörü etkileme ihtimali de göz önünde bulundurulursa, bıçak sırtı maliyetlerle bu kadar risk faktörü olan bir işi yapmanın, sektörün tamamına cok büyük zararlar verebileceği belirtiliyor.
Mevcut duruma henüz ne Türsab nede Diyanet İşleri Başkanlığı bir tepki vermiş değil. Sektör temsilcileri ciddi mağduriyetler yaşanmadan daha adil bir düzenlemenin yapılmasını, umre yolcusunun ve umre hizmeti veren acentaların haklarının korunması gerektiğini savunuyor.
Haber:Hakan Yağız Bozdemir